Sezen Aksu - Gelsin Hayat Bildiği Gibi Şarkı sözleri (lyrics)
[Sezen Aksu - Gelsin Hayat Bildiği Gibi Şarkı sözleri lyrics]
(Odan karanlık, hep loş)
Odan karanlık, hep loş
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Gelsin, hayat bildiği gibi gelsin
İşimiz bu, yaşamak
Unuttum bildiğimi doğarken
Umudum, ölmeden hatırlamak
Birer birer kayıp gider de her bir sevilen
Yenisi gelmez
Eline geçmez hele ki değeri hiç bilinmeyen
Yürekte varsa sevgiden de ötesi
Sen ağlasan da boş
Işık da yaksan nafile, odan karanlık, hep loş
Hayatın emri hep koş bayağı bir bekledim boş
Yaşantım sanki bir savaş ve hoş da bazen
Ateş kesildiğinde ve de sular durulduğunda
Yoksa hep gülerdi insan, hep kalırdı masum
Saygıda bir kusur ettiğinde minnetin
De değeri yok
Kafalarda hesaplar yapılır ve mesafeler konur
Fakat bu kalp unutmaz, unutamaz ki zaten
Her kalp yıkılır ancak yenisi
Bulunamaz bir mesken her anım birini özler
Rüyada yolunu gözlediğim
Düşünceler ve benliğimle canlanır
Tüm hatıralarım
Bitince yalnızım, gözümü açtığımda kalmışım
Yanımda ailem, bir de arkadaşlarım
Gelsin, hayat bildiği gibi gelsin
İşimiz bu, yaşamak
Unuttum bildiğimi doğarken
Umudum, ölmeden hatırlamak
Şimdi boşuna bakma saate, zaman geç oldu
Dün annem elimi tutarken bugün 29 da doldu
Vakit can almaz ancak can yakar
Fakat bir bekle bak, nakavt olursan çok sakat
Mücadeleyle geçen hayatta son round
Kazanmak herkes ister
Ne istediğini bilmektir önemlisi
Var mı listen? Hayallerin, hırsın, cesaretin
Sabır selametimse intikam felaketimdir
Ne mektebimde vardı huzurum ne vardı evde
Çıkıp bir başıma ağlamaktı belki caddelerde
Hayallerin kurulduğu
Ve düşlerin yok olmadığı
Bu gözlerinse dolduğu
Zamanın donduğu bir yerdeyim
Düşünceler dumanlı dağlar aynı, gözse puslu
Bir bakmışım mesafeler uzun ve tozlu
Benimse yol yürür gider bir seyyah olurum
Ne paranın bir değeri vardır aslında
Ne de şerefle onurun
Gelsin, hayat bildiği gibi gelsin
İşimiz bu, yaşamak
Unuttum bildiğimi doğarken
Umudum, ölmeden hatırlamak
Ameleydim eskiden
Şafak sökerdi her gün işe giderken
Cebimde yoktu bir kuruş
Üsküdar'ımın her bir yeri yokuş
Her gün yeni bir suç
Ittiler fakat ben olmadım tuş
Kanatlı doğmamış kuş vakit hiç geçmemişti
Ben hep aynı yerde saydım
Ekmekle vardı kavgam, daha bir sertti günler
Ve geçmişeydi saygım, gelecekti kaygım
Kelebekti kalbim akar giderdim
Olsa bile bir derdim hep gülerdim
Ve ağladığımı görebilen bir annem bir de ben
İnceden bir perde vardı gözlerimde
Göz görür fakat dilim susardı
Ayaklarım, elim, kolum da bağlı
Hayat bu dile kolay velakin
Her bir yerine ağrı ve kimi zaman düşündüm
Aslında hiç üşenmedim ben hep düşündüm
Hayata karşı dört silahşör
Hep güler sanmıştım
Bu öyle lanet olası toz bir pembe ki
Bir baktım her şey ciddi ve hemen uyandım
Gelsin, hayat bildiği gibi gelsin
İşimiz bu, yaşamak
Unuttum bildiğimi doğarken
Umudum, ölmeden hatırlamak
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Boş ışık da yaksan nafile
(Odan karanlık, hep loş)
Gelsin, hayat bildiği gibi gelsin
İşimiz bu, yaşamak
Unuttum bildiğimi doğarken
Umudum, ölmeden hatırlamak